Borçka Masaj Salonu Mutlu Sonlu Emel Hanım

Borçka Masaj Salonu Mutlu Sonlu

Borçka Masaj Salonu Mutlu Sonlu Kendisi bunu şiddetle hisseder; fakat onu kimse, hatta kendisi bile anlayamaz ve bu durum, üzerine bir ağırlık olarak çöker. Bu şekilde kurbanlar bu nedenle gayet özel bir yapıya sahiptirler. Onlar toplumdan dışlanmış veya kendini öyle hisseden, açıkça kızıp köpüren ve ara sıra, yürekleri çok dolu hale vardığında nefretiya da bağışlamayı açığa vuranlar benzer biçimde talihsiz kızlar değildiler.

Onlarda gözle görünür hiçbir değişiklik olmazdı; normal çevrelerinde, her zamanki şeklinde elit bir halde yaşadılar; ama gene de, nerdeyse kendilerince bile açıklanamayacak, başkaları tarafından anlaşılamayacak bir şekilde değiştiler. Onların yaşamları, diğerlerininki benzer biçimde kırık ya da horlanmış değildi; onlar kendi içlerine kapanıklardı. Öteki insanlardan kopup boşu boşuna kendilerini bulmaya çabalayıp durdular. Yaşamda izlediğiniz yolun hiçbir iz bırakmadığını söyleyebileceğiniz benzer biçimde (çünkü ayaklarınız iz bırakmayacak bir biçimdeydi – onun kendisi üzerine düşünüşünü en iyi bu şekilde canlandırabiliyorum) onun da hiçbir kurbanı olmadığı söylenebilir. Alışılmış anlamda bir baştan çıkarıcıya gore çok daha tinsel bir yaşam sürdü.

Borçka Masaj Salonu Mutlu Sonlu

Borçka Masaj Salonu Mutlu Sonlu Ama kimi zaman da parastatik biri kesilip sırf bedensel zevklere yöneldi. Cordelia ile olan ilişkisi de öylesine karmaşıktı ki baştan çıkarılan sanki kendisiymiş gibi görülebilirdi; evet, o talihsiz kız bile bunu kimi zaman karıştırıyordu; burada da ayak izleri öyle belirsizdi ki herhangi bir kanıt bulmak olanaksızdı. İnsanlar onun için sadece teşvik edici bir unsurdu; bir ağacın yapraklarını dökmesi şeklinde atardı onları – o tazelenir, yaprak solardı. Fakat, acaba kendi kafasından neler geçiyordu? Aynı başkalarını yoldan çıkardığı şeklinde, benim görüşümce sonucunda kendisi de yoldan çıktı.

Onun başkalarını yoldan çıkarması dıştan etkileme şeklinde olmuyordu; onları içten etkileyen bir tarzda yapardı bunu. Bir bireyin yolunu kaybetmiş bir yolcuyu yanlış yöne yöneltmesi ve sonrasında onu yanılgısıyla baş başa bırakması çok çirkindir, ama birisinin kendisini yoldan çıkarmasıyla kıyaslandığında o da bir şey midir? Yolunu yitirmiş yolcunun hiç eğer olmazsa çevresindeki görünümün sürekli değişmesi ve her değişimle de yolunu bulma umudunun doğması şeklinde bir tesellisi vardır. Kendi içinde yoldan çıkmış bir insanın ise manevra yapacak yeri daha dardır; çok geçmeden kurtulamayacağı bir çember içinde dönerek durmakta olduğunu görüverir.